Ankara’da psikolojik rahatsızlığı bulunan kadının bıçakla saldırdığı çocuklarından ikisi hayatını kaybederken biri yaralandı. Olayla ilgili konuşan baba ise, “Eşimin öfke nöbetleri oluyordu, tedavi olmasını söyledim kabul etmedi” dedi. Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı Buzlupınar köyünden olan ailenin cenazelerinin yarın ikindi namazının ardından istanbul Kartal’da defnedileceği öğrenildi.
Olay, dün öğlen 12:00 sıralarında Keçiören’in Ayvalı Mahallesinde yer alan bir apartman dairesinde meydana geldi.
Alınan bilgilere göre, ruhsal problemleri olan Serpil Altınok Dereci (32), bilinmeyen bir nedenden dolayı cinnet getirerek kız çocukları Afra Sümeyye Dereci (10) ile Aybüke Beyza Dereci (12) ve oğlu Muhammet Ali Dereci’ye (7) bıçakla saldırdı. Çocuklarının bileğini kesen anne daha sonra evden çıkarak bağırmaya başladı. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenen Afra Sümeyye Dereci ile kardeşi Muhammet Ali Dereci’nin cenazeleri incelemelerin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Ağır yaralı abla Aybüke Beyza Dereci ise ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk edildi. Yoğun bakım servisinde müşahedeye alınan çocuğun hayati tehlikeyi atlattığı ve durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Vefat eden kardeşler İstanbul’da defnedilecek
Olayın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, dün gözaltına alınan saldırgan anne Dereci’nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünün ardından Ankara Adliyesi’ne sevk edilen şüpheli, soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdikten sonra “nitelikli kasten öldürme” suçundan tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlik, Dereci’yi “nitelikli kasten öldürme” suçundan tutukladı.
Annenin öldürdüğü çocuklarının yarın (12 Şubat 2025 Çarşamba günü) İstanbul Kartal Cevizli Mahallesi Kavaklı Cami yanından İkindi namazını müteakip toprağa verileceği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturmanın ise sürdüğü aktarıldı.
“Eşimin öfke nöbetleri oluyordu, tedavi olmasını söyledim kabul etmedi”
Olayla ilgili konuşan markette muhasebeci olan baba Mehmet Dereci (36), eşinin akıl sağlığında problemler olduğunu belirterek, “Hiç kimse böyle bir şey olacağını tahmin edemezdi. Her insanda olduğu gibi onda sinir durumları vardı. Atak krizleri vardı. Bekarlık döneminde bir tedavi süreci olmuş. Biz evlendikten sonra bu durumlar hiç olmadı. Ara sıra atakları oluyordu. Bağırıyordu, öfkeleniyordu. Ben kendisine sarılıp sakinleştirmeye çalışıyordum. Tedavi olmasını rica ettim. Kabullenmedi. Zorla götürmeyi düşündüm ama tepki vereceğini düşündüğüm için denemedim. Onu kendim tedavi etmeye çalıştım. Çok ağır bir durumu yoktu, ben de hastalığının ilerlememesini istiyordum” dedi.
“Olaydan bir gün önce hastaneye götürecektik ama yetişemedik”
Eşinin hareketlerinde tuhaflıklar olduğunu söyleyen baba Dereci, “Son zamanlarda takip edildiğini, öldürüleceğimizi söylüyordu. Böyle şeylerin olmadığını bildiğim halde polise gidelim dahi dedim. O an ne eşimin nasıl bir durum içinde olduğunu anladım. Olaydan bir gün önce hastaneye götürecektik ama yetişemedik. Allah bizlere sabır versin. Çocuklarım cennette. Kimse çocuğunu üzmesin. Onlarla vakit geçirsin. Başkalarının işi için onlardan uzak durmasınlar. Evinize erken gidin, ailenize vakit ayırın. Ben ayırıyordum ama yetmedi” diye konuştu.
“Kızıma evden çıkıp komşulardan yardım istemesini söyledim”
Olay anından kızı ile telefonda konuştuğunu dile getiren baba Dereci, “Yaralı kızımın durumu iyi. Yoğun bakımda tedavi görüyor. Oradan alıp İstanbul’daki başka bir hastaneye sevk ettireceğiz. O ve ben artık bu şehirde yaşayamayız. Onunla sırt sırta verip bu durumun üstesinden geleceğiz. Cenazelerimiz uçakla İstanbul’a sevk edilecek. 18 Mart Sümeyye’nin doğum günüydü. Olayın olduğu sırada işteydim. Büyük kızım aradı, ‘Baba yetiş’ dedi. Yetişemedim. Kızıma evden çıkıp komşulardan yardım istemesini söyledim. Ben de hemen polisi, sağlık ekiplerini ve yakınlarımı aradım. Yetişemedik. Kader böyleymiş. Önüne geçemedik” ifadelerini kullandı.
Dışarıdan ses geldiğini ve kavga olduğunu düşünen komşu Nevzat Çetin, “Bir tane kırmızı montlu çocuk vardı, yeğeniymiş. ‘Abi dedi o katil, öldürdü dedi.’ O esnada bizim komşuyla eve çıktık. Eve çıktım çocuğun bir tanesinin bileğini kesmiş böyle. Bilek elden ayrılacak konuma gelmiş. İki tanesi yatıyordu. 3 çocuğu vardı. Oğlu engelli. Onun boynunu da kesmiş. Kendimi kaybettim yani. Başkası yoktu evde. Elinde bıçak varmış, bıçağı buraya atmış” diye konuştu.
Ailenin yeni taşındıklarını belirten Çetin, “3-4 aylık, kiraya yeni geldiler. Biz daha fazla tanımıyoruz da kocası çok iyiydi. Çocuklarını götürüyor, gezdiriyor, yediriyor, içiriyordu biz görüyoruz” ifadelerini kullandı.
2 çocuğunu öldüren ve 1 çocuğunu ağır yaralayan anne Serpil Altınok Dereci’nin eniştesi Mehmet Altuğ, Serpil Altınok Dereci’nin bir süredir ilaç kullandığını daha sonra ise bu ilaçları almayı bıraktığını öğrendiklerini belirterek, “İstanbul’da psikiyatrik tedavi için daha önce bir hastaneye gitmiş” dedi.
“İstanbul’da psikiyatrik tedavi için daha önce bir hastaneye gitmiş”
Anne Serpil Altınok Dereci’nin ilaç kullandığını ve bir süredir bu ilaçları almadığını, bu durumdan da daha sonra haberdar olduklarını söyleyen enişte Mehmet Altuğ, “Gayet mutlulardı, çocuklarına düşkün biriydi. Büyük ihtimal cinnet getirmiş. Kendisiyle de görüştük şu an bilinci yerinde değil. Kendini dahi tanımıyor. Kendini tanısa ve çocuklarının böyle olduğunu bilse zaten kendisi de yaşamaz. 3 çocukları vardı, çocuklarından birinin bedensel engeli var. Daha önce hiç hastaneye yatmadı. Raporu da yok ama İstanbul’da psikiyatrik tedavi için daha önce bir hastaneye gitmiş. Eşi bir mobilyacıda çalışıyor. Olay anında iş yerindeymiş. Hastanede olan büyük kızı önce babasını arıyor. Babası da benim oğlumu arıyor. Oğlum da yakınlarda bir yerde çalışıyor ve ilk o geliyor. Elindeki bıçağı elinden alıyor, fırlatıyor. Çocuklarına çok düşkün biriydi. Biraz geçim sıkıntıları vardı ama mutlulardı” dedi.
Altuğ, hastaneye kaldırılan 12 yaşındaki A.B.D.’nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındığını ve durumunun ağır olduğunu kaydetti.
“Anne, ‘tehdit ediliyorum, çocuklarımı götürecekler’ diye konuşuyordu”
Esnaf Murat Akkurt ise komşusunun seslenmesinin ardından beraber apartmana koştuklarını belirterek, “Merdivenlerden yukarı doğru tırmandık. Kadını önümüzde gördüğümüzde kapıyı açmış, elinde bıçak ama her tarafı kan revan içindeydi. Sanki kurban kesmiş gibi gördük. Korktuk ve aşağı doğru kaçtık. Kadın da aşağıya doğru gelince çekindik. Kadını yeğeni tuttu. Kadın da ‘çocukları öldürdüm, kestim’ dedi. Kadın, ‘tehdit ediliyorum, çocuklarımı götürecekler’ diye konuşuyordu. Kendini arabanın önüne atmaya çalışınca tuttum ve yere düştü. Bir anda bayılır gibi oldu. Yeğeni elindeki sopayla bıçağı aldı” diye konuştu.
“Bu içerik haber sitesi kaynağından alıntı alınarak ve bilgi vermek amacıyla paylaşılmıştır.”
News
